Sevgili Meslektaşlarım,
Sosyal Güvenlik alanında son yıllarda yapılan değişimlerin en önemli halkası olan ?Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu?nun 1 Ekim?de yürürlüğe girecek maddeleri ile Sosyal Güvenlik alanında yeni bir dönem başlayacak.
Bu yasayla birlikte 1 Ekim?den sonra sigortalı olup emekliliği hak eden birisi Sosyal Güvenlik destek primi ödeyerek çalışamayacak, emekli çalışmak istediğinde emekli aylığı kesilecek.
Bağ-Kur?luların Sosyal Güvenlik destek primi %12 oranından %15 çıkarılarak çalışmaya devam edebilecekler.
Askerlik borçlanma tutarları artacak, ödeme süreleri kısalacak. Çifte ölüm aylığı ve Yeşil Kart süreç içerisinde tarihe karışacak, kısacası aile içindeki kişi başı geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların Genel Sağlık Sigortası primleri devlet tarafından, üzeri gelire sahip olanların kendileri tarafından ödenecek.Bu da demek oluyor ki aylık yaklaşık 200 YTL üzeri geliri olan prim ödemek zorunda kalacak.
Genel Sağlık Sigortasının sağlık alanındaki yenilikleri bir süredir ülkemizde uygulanmaktadır. Bilindiği gibi, Sosyal Güvenlik Kuruluşları olan SSK, Bağ-Kur, E.S, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı çatısı altında birleştirildi ve sağlık hizmetleri tek elden yürütülmektedir.
10 Şubat 2005 yılında hayata geçirilen SSK?lı hastalarımızın ilaçlarını serbest eczanelerden alınması uygulaması giderek üç grubu kapsayan tek çatıya dönüştürüldü, bunun sonucu olarak da ilaç alım protokolü tek tip olarak hazırlanır hale geldi .
Temmuz 2008 başı yürürlüğe girmesi gereken Protokol?ün görüşmeleri tüm ısrarlarımıza karşın Haziran ortalarında başlatıldı.
Odaların ve TEB Merkez Heyetinin belirli konularda uzlaşarak, sorunları ve çözüm önerilerini netleştirmesi; Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerin tıkanması noktasında tutarlı ve kararlı bir tavır sergilenmesi eczacılar açısından olumlu bir protokolün imzalanmasını sağladı.
İmzalanan Protokol sonucu, nerdeyse batma noktasına gelen 10-12 bin civarındaki eczane için eczane iskontosu %3- 3.5? ten %1 ?e çekildi.
İlaç şirketlerinin kurum iskontolarını eczane üzerinden geçirmesi ile eczacı aleyhine oluşan ortalama %3?lük kamu iskontosu maliyeti kaldırıldı, %75-90 arası istenen avans ödeme yüzde yüz olarak kabul edildi.
Yine eczacıları potansiyel suçlu olarak kabul eden 2007 protokolü içindeki bir çok madde kaldırıldı ya da revize edildi.
Bizim için önemli düzenlemeleri getiren protokoldehalk sağlığı için de önemli bir adım atıldı. Doktoru, Sağlık Ocağı, Aile Hekimliği olup da eczacının bulunmadığı yerlerde ilaç ve eczacılık hizmeti Eczacı Odaları aracılığıyla gerçekleştirilmesi kabul edildi ve böylece özellikle kırsal kesimde elinde reçetesi ile bekleyen vatandaşlarımıza ilaç hizmeti bulunduğu yere götürülür hale getirildi.
Tüm bu güzel gelişmeler Sosyal Güvenlik Kurumu?nun bu güne kadar olmayan görülmemiş bir uygulaması ile maalesef hayata geçirilemedi.
Kurum provizyon sistemindeki yanlış hesaplama nedeniyle eczacıların yaklaşık %3 oranında zarar ettirilmesi devam ederken 5 Eylül 2008 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ; 01.09.2008 tarihinden itibaren Kamu Kurum iskontosunun orijinal ve tüm jenerik ürünler için %11 olarak uygulamasına karar verildiğinin duyurusu yayımlandı.
Bu durum eczacılarımızı mağdur edecek bir uygulama olduğu gibi, (Bedelsiz bir kamulaştırma ve kamu kurum iskontolarının üzerindeki yükünün artması ) diğer taraftan imzalanan 2008 yılı protokolünün ilgili maddelerine aykırı bir durum ortaya çıkmıştır.
Gelinen bu noktada TEB Merkez Heyeti tarafından 10.09.2008 tarihinde imzalanan ek protokol ile oluşan zararların önüne geçilmeye çalışılmıştır.
Bu protokolde %1 - %2 - %3 - %4 olan eczane iskonto oranları % 0,5 - %1 - %1,5 -% 2 ye indirilmiş kamu kurum iskontosu zararının en aza indirilmesi sağlanmıştır.
31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanacak bu protokol 10 Temmuz 2008 tarihinde imzalanmış 2008 yılı SGK protokolünü gölgede bırakmış, kazanılmış haklarımızı tekrar masada tartışılır hale getirmiştir.
Merkez Heyeti?nin Başkanlar Danışma Kurulu yapmadan kendi iradesi ile aldığı bu karar TEB geleneklerine uymamaktadır. SGK kurumunun anlaşılmaz tutumunu tartışır iken , bununla ilgili hukuki süreçi başlatmak gerekirken, atılan imza bir arada örgütlü bulunan eczacılarımızı üzmüştür.
Ecz. Bülent VAREL
YÖNETİM KURULU BAŞKANI