BAŞKAN'IN KONUŞMASI

BULENT VAREL.JPG

İlaç Kullanım ve Katılım Payından Muafiyet raporları ile ilgili olarak T.C.Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü?nün 81 İl Valiliği?ne ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına gönderdiği 26.06.2006 tarih 12289 sayılı Genelge?nin çıkış tarihini özellikle okudum, bizim elimize yani Oda?lara ulaşması 7 Temmuz 2006. Raporların Uygulama başlangıç tarihi 15.05.2006 olması gerekir. Bütçe Uygulama Talimatı öyle diyor ! gelin çıkın işin içinden !

Rapor formatına bakıyorsunuz rapor tarihi yok, onun yerine muayene tarihi var, muayene ettiğiniz gün raporu çıkaracaksınız, ya tahlil gerekirse o da ayrı bir sorun. Rapor formatında resim yok.Kurumlarda sıkıntı yaratıyor. Ama Heyet Raporu yani en az 3 imzalı rapor çıkarmak gerekiyorsa orası artık ne olacak belli değil. Kısacası açıklık getiren Genelge bile tekrar açıklama istiyor.Rapor Formatı İlimizde 3 farklı hastanede farklı şekilde yorumlanmaktadır.Bu durumda ne olacak? Kurumlar arası farklı uygulamalar karşımıza çıkacak, SSK ödüyor, Bağ-Kur ödemiyor gibi, neden ? çünkü; incelemeyi yapacak kişinin yorumuna kalıyorsunuz.

Geri Ödeme Komisyonu diye kurulmuş bir kurum var, ben çok merak ediyorum burada bulunanlar hangi verilere göre karar veriyorlar ?

Neymiş efendim; Maliyet dezavantajı getirmesi nedeniyle grip tedavisinde kullanılan effervesan soğuk algınlığı ilaçları ödeme kapsamından çıkarılıyor :

A-ferin Kapsül 3,19 YTL, A-ferin Eff.tb. 4,12 YTL aradaki fark sadece 0,93 YTL? dır, yapılacak tasarrufa bakın ! Buradan yapılacak tasarruf ile sağlık harcamalarımız azalmış olacak Tylol Hot Pediatrik Poşet 3,03 YTL, Tylol Cold Süsp. 3,24 YTL?dir.

Obezite tedavisinde kullanılan Antiobezite preparatları ödeme kapsamından çıkarılıyor. Nedeni ilaç olmadığı içinmiş ! faydası olmadığı içinmiş ! o zaman sormazlar mı? Bu ilaç değil ise tedavi edici özelliği yok ise ruhsatını niçin iptal etmiyorsunuz.!

Obezite tedavi edilmelidir, eğer tedavi edilmezse ne olacak..? Şeker, tansiyon, kalp rahatsızlıkları ortaya çıkacak, ileride tedavi masrafı çok daha fazla artacak, bunun hesabı niçin yapılmıyor diye sormak gerekmiyor mu ?

İpeka, terpin, gliseril gayakolat, bromheksin klorür, tuz içeren ekspektranlar ( Sodyum- Potasyum- Amanyum Klorür Sitrat gibi ) ambroksol etkin maddelerini içeren ekspektoran ilaçları ödenmeyecek neden ? Tedavi edici özelliği mi yok. O zaman iptal edersin ruhsatlarını olur biter. Bedeli Ödenmeyecek listesine alınan, diğer bir deyim ile bedeli ödenecekler listesinden çıkarılan vitaminler için çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Neden ? Çünkü; Türk toplumu sağlıklıdır. Gebelik, laktasyon yani süt verme dönemlerinde, büyüme çağlarında ağır ve ateşli hastalıklar sonrasında, büyük ameliyatlar sonrası vitamin ihtiyacı olmaz..!

Kendimizi kandırmayalım, burada amaç tasarruf etmek değil bu ilaçları geri ödeme kapsamından çıkararak bunların OTC olarak satılabilmelerine zemin hazırlamaktır. Yakın süreçte bu tür ilaçları büyük marketlerin raflarında görürsek şaşırmayalım, gidilen yol bu yoldur. İlaç firmalarının, derneklerinin,birliklerinin bu konuda bir şey söylememeleri garip değil mi ? Ayrıca, OTC grubu ilaçların, reklam sektörü için iştah açıcı bir pazar olduğunu da biliyoruz.

Son zamanlarda Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği neredeyse haftalık değişmeye başladı. Artık şu cümleyi ezberledik; "İlaç Geri Ödemelerinde dinamik bir uygulama gerektiren pozitif listeye geçilmesi sebebiyle İlaç Geri Ödeme Koşullarına İlişkin değişiklik yapılması ihtiyacı doğmuştur."

Tamam Arkadaş; Bütçe Uygulama Talimatı Tebliği dinamiklik kazanırken biz eczacılar ve hastalar, hasta yakınlarına ne oluyor ? tek kelime ile perişan.

Hepimizin eczanesinde aynı şeyler: "Ben bu ilacı bir hafta önce aldım, niçin şimdi vermiyorsun ?" "Sen bana zorluk çıkarıyorsun" bunun gibi bir sürü şeyler. Hatta son zamanlarda ?Biz SSK?nin kuyruklarında bu kadar işkence çekmiyorduk? sözlerini bile duymaya başladık.

Bu konuda Ulusal Basında her gün bir haber yer alıyor. Bizler de Birlik olarak daha aktif olarak çalışma yapmalıyız. Halkımızı bilgilendirecek, afiş, duyuru ve el ilanı ile konunun üzerine gitmeliyiz.

Biz Edirne Eczacı Odası olarak 1 Eylül 2003 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi?nde yürürlüğe koyduğumuz ? Yatan Hasta Reçetelerinin Anlaşmalı Eczanelerden Sıralı Temini? uygulamasına 1 Temmuz 2006 tarihinde SSK?lı hastaları da katarak sistemi genişlettik.

Bu uygulamanın başlatıldığını SSK İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürlüğü İlaç ve Eczacılık Hizmetleri Birimi?ne Resmi bir yazı ile duyurduk. (Yazının Genel Müdürlüğe gönderildiği tarafımıza sözlü olarak bildirildi.)

Yaklaşık 3 yıldır hiçbir sıkıntı ve engel ile karşılaşmadan çok da başarı ile yürütülen sistem sayesinde; Devlete, hastaya sağlanan yararlar saymakla bitmez. Tüm olumlu yanlarına rağmen SSK Sağlık İşleri İl Müdürlüğü ile yaptığımız sözlü görüşmeler neticesinde SSK?lı Yatan Hasta Reçetelerine ?Bölge Eczacı Odası onayının? ödemelerde aranacak bir şart olarak yorumlanmadığı izlenimi edinilmiştir. SSK?nın bu uygulaması sistemin büyük yara almasına ve sıkıntıya girmesine neden olacaktır.

Yatan Hasta Reçetelerinin eşit dağılımı uygulamasının hukuka uygun ve kamu yararı amaçlı olduğu mahkeme ve Danıştay kararları ile ortada iken SSK?nın bu uygulamasının anlaşılabilir tarafı yoktur.

Kaldı ki ? Yatan Hasta Reçete Dağıtım Sistemleri? ile yapılan tasarrufun yanında effervesan soğuk algınlığı ilaçlarının ödenmemesi ile yapılması düşünülen tasarrufun esamesi okunmaz.

Bu konu ile ilgili olarak 2006 Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği Madde- 11,2 Yatarak Tedavilerde reçetelerin düzenlenmesi maddesini de anlamakta zorluk çekiyoruz. Ne diyor madde :

2006 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı ve Protokolü (29 Nisan 2006 tarih ve 26153 Sayılı Resmi Gazete) Madde- 11.2 Yatarak Tedavilerde Reçetelerin Düzenlenmesi: Yatarak tedavilerde kullanılan ilaçların hastane eczanelerinden temini zorunludur. Dışarıdan alınması gereken ilaçlar, hak sahiplerinin sağlık karnelerine, üzerinde yer alan bilgiler tam ve eksiksiz olarak kendinden kopyalı reçetelere yazılacak, ? ECZANEMİZDE YOKTUR, YATAN HASTA? kaşesi vurularak başhekimlik tarafından onaylanacaktır. Hastanelerde bu şekilde düzenlenen reçeteler beş günlük maksimum tedavi dozunu geçemeyecektir. Bilahare ilacın hastane eczanesince temin edilememesi ve tedavinin devam ettiği durumlarda ?doz? bitiminde yeniden reçete yazılması mümkündür.

Yukarıda belirtilen esaslara göre, hastanelerde yatan hastalar için düzenlenen reçete muhteviyatı ilaçların, rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla, eczanelerden dönüşümlü olarak temini hususunda, hastaneler, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ile işbirliği yapabilir. Bu uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından müştereken belirlenir.

Şimdi sormak gerekiyor. Bu konu ile ilgili Birliğimizin yaptığı çalışmalar ne aşamada? Bizler bu konudan ne zaman haberdar edileceğiz ?

SSK Tip Sözleşme Protokolü yapılırken Protokolde Yatan Hasta Reçetelerinde (İş yeri hekim reçetelerinde olduğu gibi) Eczacı Odası Onayı olmayan reçetelerin ödenmeyeceği veya iade edileceğine dair bir hüküm koymak çok mu zordu ? Ya da niçin yapılamadı ?

EDİRNE ECZACI ODASI

EDİRNE ECZACI ODASI